Bulunduğum yerden hızla çıkıp yağmurun kollarına bırakıyorum kendimi.
İnsanlar geçiyor önümden kimisi şemsiyeli kimisi yağmura yakalanmanın verdiği şaşkınlıkla bir an önce gidecekleri yere ulaşmak için koşuyor.
Hepsinde bir telaş…
Bense gayet sakin yağmurun tadını çıkarmaya çalışıyorum.
Islanmaktan kaçanlara inat ıslanmak ve yağmuru iliklerime kadar hissetmek için yavaş yavaş atıyorum adımlarımı.
Yanımdan geçenlerin garip bakışlarına aldırmıyorum
Şemsiye kullanmak bana göre değil.
Şemsiye bir dekordur benim için. Yağmurla çok hasbihal etmişliğim var.
Hem yağmur yağdığında sokaklar bomboş oluyor. Bana kalıyor sanki şehir. Tadını çıkarıyorum her dakikanın her ânın.
Sonra etrafa yayılan mis gibi toprak kokusu. Herşey en doğal haliyle seriliyor gözümün önüne.
Ne diyordu şair “makyajı akıyor şehrin her yağmur yağışında”
Makyajsız şehir iliklerime kadar ıslanmış ben…
Ve fazlalıklardan kurtulmak için iyi bir gün…
Sükut_u Kelam
Sükut_u Kelam
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder