Yazdığınız yazı yada sözleri birileri beğensin diye yazmazsınız. O an içinizden gelen yürekten dökülen incilerdir.
Etrafınızdakilere anlatamıyorsanız içinizdekileri yazmayı tercih edersiniz. Öfkenizi, sevginizi, acınızı, gözyaşınızı, hasretinizi yazarsınız. Mutlu anlar pek dökülmez kağıda... Çünkü mutluluğu paylaşabileceğiniz çok kişi vardır etrafınızda.
Kalem paylaşamadıklarınızı yazar. İçinizi acıtanları, can kırıklarınızı yazar. Yazdıkça hafiflersiniz. Yüreğiniz nefes almaya başlar. İçinizde birikenler kaleme geçer,kalemde kağıda döker. En iyi sırdaştır onlar...
Sizi yargılamaz, hüküm vermez, size susar, sizde dökülürsünüz.
Bazı duygular da özeldir. Onları yazarsınız ve sadece siz okursunuz. İstersiniz ki kimse okumasın, kimse dokunmasın duygularınıza.Sizde kalır.Hatıra kabilinden...
Sizin kaleminizden dökülenleri başka bir yürek sahiplenir. Kenidisini bulmuştur yazılanlarda.Birisi kırgınlığını bulurken diğeri gözyaşlarını bulur. Herkes farklı bir cümle alır içinden.
Bir bakıma terapidir yazmak yada okumak. Öfkenizi yada gözyaşlarınızı kimseye sezdirmeden kırmadan döküverirsiniz kağıda. Herşey kağıtta kalır azda olsa rahatlayıp yolunuza devam edersiniz.
Zira hassas yürekler için kırmadan , incitmeden yoluna devam etmek çok önemlidir. Çünkü senin kırıp üstüne bastığın duygular başkasının umudu olabilir.
Şimdi kimseyi kırmadan üzmeden yüreğimi kalem ve kağıda dökmeye devam etmeli...
Rabbim kalemimizi kuvvetlendirsin...
Sükût_u Kelam

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder