22 Kasım 2013 Cuma

Zor Bir Günden Kaleme Yansıyan


Bulunduğum yerden süratle çıktığımı hatırlıyorum...
Ya sonrası.!
yolda nasıl geldiğimi, etrafımdakileri yada nasıl yürüdüğümü hiç hatırlamıyorum. 
Otogarda buldum kendimi. Etrafıma şöyle bir baktım, gözlerim bineceğim otobüsü arıyordu.
Gitmek istiyormuydum yada istemediğim halde neden bu kadar acele ediyordum.

Bilmiyorum...

Yere düşen yapraklardan daha solgun ve durgundum.Hayatımın anlamını kaybetmiştim sanki. Orada öylece duran bedenimi içimdeki depremler yerle bir ediyordu...

Orada o halde ne kadar bekledim hatırlamıyorum.

Otobüsü göremediğim gibi kimseye sormayı da akıl edememiştim. Yanımdan geçen bir kızın boyacıya kolay gelsin demesiyle aklım başıma gelmişti. Dibimdeki boyacıyı nasılda farketmemiştim.
Fakat o beni dakikalardır takip ediyor olmalı ki yüzüme garip bir ifadeyle baktığını hissettim. Sonrasında ilerideki oturaklardan birini ağacın kıyısına kadar sürükleyip gözlerimin içine sıcacık bakıp oturmam için işaret etti. Benim boş boş baktığımı anlayınca evladım iyi misin otur bi kendine gel bak yüzün bembeyaz olmuş dedi.
O an bedenimin her yerine can geldiğini hissettim. Soğuyan bedenim tekrar ısınıyordu.
İnsanlık diye bir şey hâlâ var. Ölmemiş! Bugün bunu gördüm.
Yaşlı amcanın sesindeki şefkati yüreğindeki merhameti gözlerindeki sıcaklığı gördüm.
Sanki yaşamaya dair umutlarım yeniden canlandı.
Hâlâ yüreğini diri tutan alın terini yüreğine katık yapan insanlar var.

İyi ki var. Bize hayatı ve ne olursa olsun ayakta kalmayı öğretiyorlar.

Sükutu Kelam

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder